BASIN AÇIKLAMASI
17.OCAK.2011
SAMSUN YOLSUZLUK PROFİLİNİ BİLİMSEL OLARAK BELİRLEMELİDİR.
Genel seçimler öncesi temel sorunlar üzerinde örneğin yoksulluk , işsizlik, YOLSUZLUKLAR üzerine öneriler yerine, üzücü şekilde SERMAYE, PİYASA VE GÜÇ üzerinden bir söylem geliştirilmektedir. Bu da kamusal vicdanı ve kamu yönetimsel güvenirliliği -çoğu zamanda haksız yere- sarsmaktadır. Kent kalkınmasının en önemli şartı halkın katılımı ve şeffaf siyaset anlayışıdır.
Yolsuzluk önemli bir ekonomik ve sosyal sorundur. Yolsuzluk için uygun bir ortam hazırlayan sistemin niteliklerini incelemek ve yolsuzluğu kolaylaştıran faktörleri belirlemek, sebep sonuç ilişkilerini incelemek sorunun çözümünde ilk ve en önemli basamaktır. Bugün sağlığın en önemli belirleyicisi yoksulluk ve işsizliktir. Yolsuzluğun en önemli nedeni ise paylaşım adaletsizliği ve yoksulluktur.
Tüm bilimsel çalışmalar göstermektedir ki:Son 7 yılda daha belirgin olmak üzere 1995den beri Türkiye’de YOLSUZLUK artmaktadır. Bu yoksulluğun ve işsizliğin artmasının en önemli nedenlerinden biri kabul edilmektedir.
Yolsuzluğun ölçülebilirliği bilimsel sosyal bir olgudur. Sosyal bilimciler yolsuzluğun ölçümü için bazı standartlar geliştirmeyi başarmışlardır. Türkiye’de bilimsel ölçütleri kullanılarak yolsuzluk çalışmaları yapılmaktadır.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün her yıl Almanya’daki Passau Üniversitesi ile işbirliği halinde gerçekleştirdiği Yolsuzluk Algılama Endeksi’nin 2008 sonuçları açıklandı. Ülkeler 0’dan 10’a kadar bir ölçeğe göre sıralanıyor ve ölçeğe göre not yükseldikçe, o ülkenin şeffaflık algısı artıyor. 2008 Yolsuzluk Algılama Endeksi’ne göre Danimarka, Yeni Zelanda ve İsveç 9,3 puanla en temiz ülkeler arasında bulunuyor. Somali ise 1 puanla 180’inci sırada bulunuyor. Irak ve Myanmar ise 1,3 puanla 178’inci sırayı paylaşıyor. Endeks verilerine göre Türkiye, Polonya ve Litvanya ile 58. sırayı paylaşıyor. Türkiye’nin yeni notu 4,6. Endeks sonuçlarına bakıldığında Türkiye’nin yine sınıfta kaldığı, en hafif ifadeyle oldukça başarısız bir seviyede bulunduğu ifade edilebilir.
Bu konuda Samsun’da sivil toplum örgütlerine ve kamu yönetimine önemli görevler düşmektedir:
1-Yolsuzluk dava sürecinde olan kamu yöneticileri, suçlulukları hukuksal olarak kabul edilmedikçe suçlu olarak kabul edilmemeli, pasif görevlerde çalıştırılmalıdır.
2-Samsun Şeffaf yönetimi temel alan felsefeleri öne çıkarmalıdır. Bilgi Edinme hakkı ve diğer haklar etkinleştirilmelidir.
3-Samsun’un yolsuzluk durumu bilimsel olarak ölçülmelidir.
4-Samsun’da bugün yolsuzluğun seçimsel bir sözlü argüman haline dönüştürüldüğü bir süreçte, sorunların tanımlanmasının bile zor olduğu bir zaman diliminde, Yosuzluk söylemin kullanırken halkın moral değerleri zedelenmemelidir.
5-YOLSUZLUĞU kolaylaştıran faktörler tanımlanmalıdır.
6- Yolsuzluğu ölçmek üzere rüşvet, irtikap, sahtecilik ve zimmete para geçirme
suçlarından hapse yeni giren hükümlülerin toplamının yıl ortası nüfusuna oranı kullanılarak bir bilimsel çalışma yapılmalıdır.
7- Medya duyarlılığına dikkat edilmelidir. Kişisel haklar korunmalıdır.
8- Kamu yönetiminde etik tartışmalara yönelik bir çerçeve oluşturulmalıdır.
Bu zaman diliminde katılımcılık, saydamlık, cevap verebilirlik, eşitlik, etkinlik temel felsefesine dayanan sürece her zaman katkı sunulmalıdır
Uzm.Dr. Cem ŞAHAN
TTB BÜYÜK KONGRE DELEGESİ