TAVUK ARARKEN BEBEK CESEDİ BULMAK
ÇOCUK YOKSULLUĞU VE HANE HALKI YOKSULLUĞU ARTIYOR
DR.CEM ŞAHAN
‘’Tavukları ararken bebek cesedi buldu’’ şeklinde yansıdı haber sayfalarına vahşet haberi.
‘’Vezirköprü'de Yeni Mahalle Uzun Sokak'ta İbrahim Mutlu'ya ait evin bahçesinde bir kız bebek cesedi bulundu. Evin komşusu emekli polis memuru Mesut Atik, tavuklarını ararken bir bebek cesediyle karşılaştı. Olay, polise haber verildi.’’
Dün haber bültenlerine düşen Samsun’dan bir haber…
Bir anne-baba yeni doğmuş bebeğini niçin tarlaya atar?
Nasıl bir toplumda bu gerçekleşir?
Hangi sosyal ortamda bu insanlık-dışı süreç için alt yapı vardır.
Bir gebeyi en az 6 kez izliyoruz diyen –eve giderek- sağlık Bakanlığı, çöpe atılan çocuğun annesini gebeliği süresince hiç izlemiş midir?
Bu olayda, hane halkı yoksulluğun katkısı nedir?
Bu olayda, toplumsal baskının katkısı nedir?
Bu olay, kadın hakları açısından hangi noktada durmaktadır?
Bu olayda toplumsal ve bize ait bir suç yok mudur?
………………
Bu konuda kamu yönetimsel erk, insan/yurttaş olarak yaşadığımız bu kentte, bizlere/yurttaşlara herhangi bir açıklama yapacak mı?
…………………….
Her yıl Samsun’da yaklaşık 17.000 kişi doğum yaparak anne oluyor. Bu topluma ve kendine karşı sorumluluğunu artıran ek bir yük. Annelere ve dolayıyla toplumun geleceğine dair haklar üzerinden bir kazanım söz konusu olmadığı bir yılı daha geride bırakıyoruz.
Kentte çocuk yoksulluğu artıyor.
Kentte her altı çocuktan biri yoksul. İlçeler arasında eşitsizlikler daha belirgin. Köylerde çocuklarda beslenme eksiklikleri olan çocuklar mevcut.
1- Samsun`da çocuk yoksulluğu hızla artmaktadır. Samsun`da kalkınma modeli olarak yapılandırılan politikaların halkın ve özellikle çocukların yoksulluğunu gidermede yetersiz kalmaktadır ve gelir adaletsizliğine yol açmaktadır. Samsun kırsalının marka yolculukları, AB hayalleri, strateji programları ile kaybedecek zamanı yoktur. Kent-kır eşitsizliği çocukların gelişimi önünde ciddi engeller oluşturmaktadır. Çocuklar arasında eğitim eşitsizliği belirginleşmektedir. Kırsal alanlarda annelere ve çocuklara yönelik sağlık hizmetlerine ulaşma zorlaşmaktadır. Sosyal güvenlik ve sağlık sigortası sistemleri dağınıklığı belirginleşmektedir. UNİCEF`in de belirttiği gibi yoksulluğun tek bir göstergesi yoktur ve bu nedenle nicel terimlerle ifadesi her zaman kolay değildir. Yoksulluk çocukların hem biyolojik hem de zihinsel po tansiyellerini olumsuz etkiler. Samsun`da çocuk yoksulluğunu izlemek, etkilerini kamuoyuna anlatmak ve çözümler üretmek üzere Çocuk Yoksulluğu Merkezi kurulmalıdır. Samsun`da işsizliği azaltacak ve toplumsal eşitsizlikleri düzeltecek sosyal program acilen başlatılmalıdır. Kaynakların kullanımında en dezavantajlı çocuklara öncelik verilmelidir. Çocukların hepsine sağlık güvencesi sağlayacak çocuklara ücretsiz sağlık hizmeti yasası için siyasilere sivil baskı yapılmalıdır.
2- Çocuk ihmali ve istismarı hızla artmaktadır. Çocuk pornografisi konusunda riskli ülke durumuna gelmiş olan Türkiye için önleyici ve yasal çalışmalara öncelik verilmelidir. Cinsel istismarın önlenmesine yönelik örgün ve yaygın eğitim çalışmaları başlatılmalıdır.
3- Temel Çocuk Sağlığı konusunda, çalışmalar Avrupa ülkelerinin çok gerisindedir. Kapatılan Ana Çocuk Sağlığı Merkezlerinin önemi bugün daha iyi anlaşılmaktadır. İlçe hastanelerinde Çocuk acil servisleri yoktur ve çocuk servislerinde yetersizlik sürmektedir. Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinin yer sorunu, dünyanın hiç bir yerinde ve sağlık siteminde kabul edilemeyecek şekilde, Mehmet Aydın Devlet Hastanesinden boşalan yere taşınma şeklinde çözünmeye çalışılacaktır. Erişkin Hastanesini, çocuk hastanesine dönüştürmek, hem finansal hem de sağlık sistemi açısından tercih edilebilir değildir.
4- Çocuk kansızlığı (Demir eksikliği Anemisi) problemi dahi çözülememiştir.
5- Okul Sağlığı çalışmaları ısrarla ihmal edilmektedir. Oysa yaklaşık 250.000 öğrencisi olan bir şehirde, okul sağlığı çalışmaları koruyucu sağlık çalışmaları açısından yaşamsaldır.
6-Anaokulu ve ilköğretim öğrencilerine günlük ücretsiz süt verilmelidir. Eğitimin tüm aşamalarında sağlıklı beslenme önemlidir. Ancak özellikle anaokulu ve ilköğretim birinci kademe öğrencilerinin diğerlerine göre daha dikkatli ve sağlıklı beslenmeleri gerekmektedir. Eğitimde başarılı olabilmek için beslenmenin ne kadar önemli olduğu bilim çevreleri ve beslenme uzmanları tarafından sık sık dile getirilmektedir. Bu amaçla tüm anaokulu ve ilköğretim birinci kademe örgencilerine ücretsiz olarak günlük süt verilmelidir. Bu temel yaklaşımlar, samsun`da yok sayılmaktadır.
7- Okul öncesi Eğitimin yaygınlaştırılmasında sorunlar, devam etmektedir. Kamusal Okul Öncesi eğitimini geliştirmek, yaygınlaştırmak gibi temel bir görev bu ilin yönetimsel erkini beslemektedir.
8- Engelli çocukların eğitimi konusunda bu kentin temel sorunları tanımlanmamıştır. Bu çocuklara yönelik kamusal eğitim kurumları yetersizdir. Personel yetersizlikleri, bina yetersizlikleri planlamaya dahil bile edilmemiştir.
9- Özellikle ilköğretim okullarında okul binasının ve çevresinin fiziksel yetersizlikleri hızla artmaktadır. İlköğretim okullarında sınıf kontenjanları 50`lere ulaşmaktadır.Pek çok Avrupa ülkesinde sınıf mevcutları 24’tür.
10 -İlçeler arası eğitim kalitesi farklılığını gidermeyi amaçlayan kent ölçekli projeler gerçekleştirilememiştir. İlçeler arasında, kent-kır arasında eğitim kalitesi arkı hızla artmaktadır.
11- Çocuğa yönelik şiddet, hızla artmaktadır. Bireysel silahlanmanın denetim altına alınamadığı bu kentte çocuklar, adına “maganda kurşunu, gelenek” denilen yöntemlerle öldürülmektedir. Kamusal erk, bu soruna çözüm üretmekten çok uzaktadır. Bireysel silahsızlanma konusunda temel eğitim programı bile oluşturulamamıştır.
Çocuk yoksulluğu ile mücadele, evrensel hak temelli bir Sosyal Devlet yaklaşımı gerektiriyor.