NÜKLEER ENERJİ
GERÇEĞİ
DR.CEM ŞAHAN
Dün (Cumartesi) Eğitim-Sen
Samsun Şubesi olağan
Genel Kuruluna katıldım.
Ülke ve kent
gündemine dair konuşmaları
dinledim. Elektrik Mühendisleri
Odası’nın yeni başkanı
Mehmet Özdağ ile
sohbet ettim.
Sinop Ve
Mersin Nükleer Enerji
Santralleri ile ilgili
yürütülen karşı mücadele
hakkında bilgi verdi. Çok
önemli bir Panele
davet etti.
Evet
gelecekte yapılacak Sinop
Nükleer santrali ,
bu kent ve
ülke için çok büyük
tehlikedir.
Bu
dönem halkı bilinçlendirme çalışmalar
yapacaklarını bildirdi.
7
Mart Cuma günü
Saat 15.00 te
Prof.Dr.Hayrettin Kılıç,
Bülent Damar ve
Kumiko Tsuchida’nın konuşmacı olacağını bir panel
düzenliyorlar.
Nükleer Enerji’nin
insanlık için nasıl
bir baş belası
olduğunu bu panelde
bir kez daha
öğreneceğiz.
Mersin Tabip Odası’nın çağrısıyla
hekimler, 21-22-23 Şubat 2014 tarihlerinde Mersin Akkuyu’da yapılması planlanan
nükleer santrale karşı Mersin’den Akkuyu’ya yürüdü, nükleer santralların
zararlarını halka anlattı.
DArıs bizim
kent örgütü’nün başına..
Bakın Mersin’li hekimler ne
diyor?
Biz hekimler bugün Akkuyu’da ki
nükleer karşıtı mücadelenin tarihi kadar uzun bir yürüyüşü tamamladık. Bu
yürüyüşümüzde bizlere Mersin’in çok değerli sivil toplum örgüt üyeleri ve
yurttaşları eşlik etti ve destek verdi.
Bu yürüyüşümüz, Mersin halkının
yıllardır yılmadan verdiği mücadele gibi zorlu, aynı zamanda kararlılığımızın
da simgesi oldu.
Biz Hekimler; bu yürüyüşü keşke
dememek için, çocuklarımızın karşında boynumuzu bükmemek için yaptık.
Bu
yürüyüşü, yaşadığımız coğrafyada toprağın, havanın, suyun temiz kalmasını
sağlayarak, bugün ve gelecekte, sağlıklı yaşam sürdürebilmenin savunuculuğunu,
hekimlik mesleğimizin bir sorumluluğu olarak yaptık.
Bu
yürüyüşü, biz hekimlerin çevreye yayılacak radyasyondan, ağır metallerden
kaynaklanacak hastalıklarla uğraşmak istemediğimizi, sağlığı korumanın tedavi
etmekten çok daha akılcı olduğunu fark ettirebilmek için yaptık.
Biz
Hekimler; bu yürüyüşü, bir kez daha ne Akkuyu’ya, ne Sinop’a ne de yerkürede
başka bir yere nükleer santral yaptırmamak için yaptık.
Biz
Hekimler; bu yürüyüşümüzü, onyıllarla sınırlı olan kendi yaşamımız için
değil,yüzyıllar ve bin yıllar bu topraklarda yaşayacak olan nesillerimizin
sağlıklı kalmaları ve sağlıklı bir ömür
sürmeleri için yaptık.
Nükleer santralı yapmayı planlayan
şirket, önümüzdeki günlerde Çed Raporu’nu 3. kez Bakanlığa iletecek. Buradan
yetkililere soruyoruz? Rapor henüz onaylanmadan, inşaat izni alınmadan, taş
ocağı ruhsatı alarak inşaata başlayan şirketin hazırladığı rapora, yapacağı işe
güvenip onay verecek misiniz? Bilinmelidir ki; yıllardır “karanlıkta kalacağız,
sanayimiz gelişmeyecek, ekonomimiz duracak” diyerek kamuoyunu yanıltanlar,
Akkuyu’ ya taş ocağı ruhsatı vererek kaçak inşaatın önünü açanlar, bizleri
HES’lere, termik santrallara, nükleer santrallara mahkum etmeye çalışanlar, er
geç bunun hesabını tarih önünde verecekler.
Ülkemizin enerji gereksinimini
karşılamak için sunduğumuz çözüm önerilerine kulak tıkayanlar, köhnemiş
teknolojilerin insan ve diğer canlıların sağlığında yaratacağı tahribatların
vebalini taşıyacaklar.
Oysa çözüm önerilerimiz son derece
açık:
Vahşi tüketim alışkanlıkları ile
mücadele etmek;
Bozuk alt yapıyı düzelterek, daha
kullanıma girmeden kaybolan enerjinin önüne geçmek, Kaçak kullanımı önleyecek
çalışmalar yapmak, Gün ışığından en fazla yararlanacak şekilde şehir
planlamaları yapmak, Bölgemiz için uygun, yeni, yerli ve yenilenebilir enerji
kaynaklarına yönelmek, Tarih bize Çernobil’de ve Fukuşima’da nükleer zararın ne demek olduğunu kanıtladı. Bundan ders almayı bilen Japonya, ülkesindeki reaktörlerin tamamını kapattı. Batılı ülkeler mevcut santraların yerine yenilerini yapmaktansa birer birer yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiyorlar.
Bulunduğumuz bu bölgeye nükleer
santral yapmayı planlayanları bir kez daha uyarıyoruz. Nükleer öldürür, ağır hastalıklara
yol açar. Yarattığı sağlık sorunları ile mücadele etmek pahalıdır. Zararı
sadece bugün değil nesiller boyu sürer. Atıklarını sonsuza kadar güvenle
saklamak zordur. Enerjiyi bugün kullananların çöpünü gelecek nesillere
bırakması, onlara yaşam hakkı tanımamak ve onların sağlıklı yaşamalarına olanak
tanımamaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder