3 Mart 2014 Pazartesi


 

            NÜKLEER  ENERJİ  GERÇEĞİ

            DR.CEM  ŞAHAN

            Dün (Cumartesi)  Eğitim-Sen  Samsun  Şubesi  olağan  Genel  Kuruluna  katıldım.  Ülke  ve  kent  gündemine  dair  konuşmaları  dinledim.  Elektrik  Mühendisleri  Odası’nın  yeni  başkanı  Mehmet  Özdağ  ile  sohbet  ettim.

            Sinop  Ve  Mersin  Nükleer  Enerji  Santralleri  ile  ilgili  yürütülen  karşı  mücadele  hakkında  bilgi verdi.  Çok  önemli  bir  Panele  davet  etti.

            Evet  gelecekte  yapılacak  Sinop  Nükleer  santrali  ,  bu  kent  ve   ülke  için  çok büyük  tehlikedir.

            Bu  dönem  halkı  bilinçlendirme  çalışmalar  yapacaklarını bildirdi.

            7  Mart  Cuma  günü  Saat  15.00  te  Prof.Dr.Hayrettin  Kılıç, Bülent  Damar  ve  Kumiko Tsuchida’nın konuşmacı  olacağını  bir panel  düzenliyorlar.

            Nükleer  Enerji’nin  insanlık  için  nasıl  bir  baş  belası  olduğunu  bu  panelde  bir  kez  daha  öğreneceğiz.

            Mersin Tabip Odası’nın çağrısıyla hekimler, 21-22-23 Şubat 2014 tarihlerinde Mersin Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santrale karşı Mersin’den Akkuyu’ya yürüdü, nükleer santralların zararlarını halka anlattı. 

            DArıs  bizim  kent  örgütü’nün başına..

            Bakın  Mersin’li hekimler  ne  diyor?

            Biz hekimler bugün Akkuyu’da ki nükleer karşıtı mücadelenin tarihi kadar uzun bir yürüyüşü tamamladık. Bu yürüyüşümüzde bizlere Mersin’in çok değerli sivil toplum örgüt üyeleri ve yurttaşları eşlik etti ve destek verdi.

            Bu yürüyüşümüz, Mersin halkının yıllardır yılmadan verdiği mücadele gibi zorlu, aynı zamanda kararlılığımızın da simgesi oldu.

            Biz Hekimler; bu yürüyüşü keşke dememek için, çocuklarımızın karşında boynumuzu bükmemek için yaptık.

            Bu yürüyüşü, yaşadığımız coğrafyada toprağın, havanın, suyun temiz kalmasını sağlayarak, bugün ve gelecekte, sağlıklı yaşam sürdürebilmenin savunuculuğunu, hekimlik mesleğimizin bir sorumluluğu olarak yaptık. 

            Bu yürüyüşü, biz hekimlerin çevreye yayılacak radyasyondan, ağır metallerden kaynaklanacak hastalıklarla uğraşmak istemediğimizi, sağlığı korumanın tedavi etmekten çok daha akılcı olduğunu fark ettirebilmek için yaptık.

            Biz Hekimler; bu yürüyüşü, bir kez daha ne Akkuyu’ya, ne Sinop’a ne de yerkürede başka bir yere nükleer santral yaptırmamak için yaptık.

            Biz Hekimler; bu yürüyüşümüzü, onyıllarla sınırlı olan kendi yaşamımız için değil,yüzyıllar ve bin yıllar bu topraklarda yaşayacak olan nesillerimizin sağlıklı kalmaları  ve sağlıklı bir ömür sürmeleri için yaptık.

            Nükleer santralı yapmayı planlayan şirket, önümüzdeki günlerde Çed Raporu’nu 3. kez Bakanlığa iletecek. Buradan yetkililere soruyoruz? Rapor henüz onaylanmadan, inşaat izni alınmadan, taş ocağı ruhsatı alarak inşaata başlayan şirketin hazırladığı rapora, yapacağı işe güvenip onay verecek misiniz? Bilinmelidir ki; yıllardır “karanlıkta kalacağız, sanayimiz gelişmeyecek, ekonomimiz duracak” diyerek kamuoyunu yanıltanlar, Akkuyu’ ya taş ocağı ruhsatı vererek kaçak inşaatın önünü açanlar, bizleri HES’lere, termik santrallara, nükleer santrallara mahkum etmeye çalışanlar, er geç bunun hesabını tarih önünde verecekler.

            Ülkemizin enerji gereksinimini karşılamak için sunduğumuz çözüm önerilerine kulak tıkayanlar, köhnemiş teknolojilerin insan ve diğer canlıların sağlığında yaratacağı tahribatların vebalini taşıyacaklar.

            Oysa çözüm önerilerimiz son derece açık:

            Vahşi tüketim alışkanlıkları ile mücadele etmek;
Bozuk alt yapıyı düzelterek, daha kullanıma girmeden kaybolan enerjinin önüne geçmek, Kaçak kullanımı önleyecek çalışmalar yapmak, Gün ışığından en fazla yararlanacak şekilde şehir planlamaları yapmak, Bölgemiz için uygun, yeni, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek,
Tarih bize Çernobil’de ve Fukuşima’da nükleer zararın ne demek olduğunu kanıtladı. Bundan ders almayı bilen Japonya, ülkesindeki reaktörlerin tamamını kapattı. Batılı ülkeler mevcut santraların yerine yenilerini yapmaktansa birer birer yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiyorlar.

            Bulunduğumuz bu bölgeye nükleer santral yapmayı planlayanları bir kez daha uyarıyoruz. Nükleer öldürür, ağır hastalıklara yol açar. Yarattığı sağlık sorunları ile mücadele etmek pahalıdır. Zararı sadece bugün değil nesiller boyu sürer. Atıklarını sonsuza kadar güvenle saklamak zordur. Enerjiyi bugün kullananların çöpünü gelecek nesillere bırakması, onlara yaşam hakkı tanımamak ve onların sağlıklı yaşamalarına olanak tanımamaktır.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder