16 Şubat 2015 Pazartesi

BUDAPEŞTE VE MUSTAFA KEMAL


            10 gündür Samsun’dan uzaklardaydım. Samsun  artık bir özlem olmuş bende. Belki bir sevda. Dostlar mı? Kent mi? Alışkanlık mı? Mücadele mi ? Bilmiyorum ne bağlıyor bu kentte beni?

            Anlatılacak, yazılacak çok şey birikmiş.

            Masanın üzeri okunacak raporlar ile dolu.

            Mektuplar, mailler gözden geçirilmeli.

            ………….

            Yunan  seçimleri yazılacak. Budapeşte  ve  Viyana’da ki kent kültürü üzerine  yazılacak, temize  geçirilecek notlar var. Kent  ve insan üzerine  yazılacak. Çöp tesisleri,termal yatırımlar  anlatılacak.

            Önce  Mustafa Kemal ve  Budapeşte ile  ilgili öğrendiklerimi anlatayım:

            *Macaristan’ın Başkenti Budapeşte’nin Buda tarafında bir caddenin adı  Atatürk Caddesi.

            *Atatürk’ün ölüm haberinin gelmesi üzerineMacaristan’ın Kassa şehrinin en işlek meydanına Hüzün Meydanı (Szomorusagi Negyzet) adı verilmiş.

            *Atatürk’ün, bir şiirinde “hürriyet benim karakterimdir” diyen Macar halk şairi Petöfi’nin eserlerinin tamamını kendisi için çevirttirerek okuduğunu öğrendim.

            *Macaristan’ın Kispest şehrinde Atatürk parkının kurulduğunu ve bu parkta Atatürk heykelinin bulunduğunu öğrendim.

            *İstanbul’da Macar ressamlar Zajti Frenc ve Gyula Rudnay’ın Atatürk’ün yardımıyla bir sergi açtığını; Rabolni’nin 1926 yılında Halkevi binasında açılan sergide resimlerini sergilediğini ve Atatürk’ün büstünü yaptığını öğrendim.

            *Köy Enstitüleri’nin kurucusu İsmail Hakkı (Tonguç’un), bu konudaki fizibilite çalışmalarını, Atatürk’ün emriyle Budapeşte’de yürüttüğünü öğrendim.

            *Harf devriminde Atatürk’ün, Macarların Latin Harflerini seslerine göre kullanış tarzlarını incelediğini öğrendim

            …………………

            Tüm bunlar rastlantı değildir.

            Bugün  Osmanlı diyenler, Birinci Dünya  savaşında  bizimle  birlikte  yenilen  ve  Trianon  Antlaşmasını  imzalamak  zorunda  kalan  Macaristan ile  Kemal  Atatürk’ün  ilişkisini de  anlatmalıdırlar. Bu  antlaşma ile 1.5 milyon  Macar ülkesini terk etmek zorunda kalmıştır.
 

            Mustafa  Kemal  zor  günler  yaşayan  Macarlara  yönelik bir mektup yazmış ve  bu  mektup  Macar  Parlamentosunda  okunmuştur.Zor günlerdeki  bu  davranış, sohbet ettiğim  Macarlar  tarafından  tekrara  tekrar  bana anlatıldı.

            ‘’Doğruluk, metanet ve nefisten fedakârlık zafere ulaştırır. Orada Tuna kıyısında acı çeken kardeş halkın geleceğini kurtaracağına inanıyor ve güveniyoruz.Ümitsiz olmayınız; zira gelecek, arzu ve imanı olana vaad olunmuştur”.

            ………….

            Dış Politikada  ‘’Sıfır  Sorun’’   politikasının geldiği noktada  bu bilgiler içimi ısıttı. Belki size de iyi gelir.

           

           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder