10 gündür Samsun’dan uzaklardaydım.
Samsun artık bir özlem olmuş bende.
Belki bir sevda. Dostlar mı? Kent mi? Alışkanlık mı? Mücadele mi ? Bilmiyorum
ne bağlıyor bu kentte beni?
Anlatılacak, yazılacak çok şey
birikmiş.
Masanın üzeri okunacak raporlar ile
dolu.
Mektuplar, mailler gözden
geçirilmeli.
………….
Yunan seçimleri yazılacak. Budapeşte ve
Viyana’da ki kent kültürü üzerine
yazılacak, temize geçirilecek
notlar var. Kent ve insan üzerine yazılacak. Çöp tesisleri,termal
yatırımlar anlatılacak.
Önce Mustafa Kemal ve Budapeşte ile
ilgili öğrendiklerimi anlatayım:
*Macaristan’ın Başkenti
Budapeşte’nin Buda tarafında bir caddenin adı Atatürk Caddesi.
*Atatürk’ün ölüm haberinin gelmesi
üzerineMacaristan’ın Kassa şehrinin en işlek meydanına Hüzün Meydanı
(Szomorusagi Negyzet) adı verilmiş.
*Atatürk’ün, bir şiirinde “hürriyet
benim karakterimdir” diyen Macar halk şairi Petöfi’nin eserlerinin tamamını
kendisi için çevirttirerek okuduğunu öğrendim.
*Macaristan’ın Kispest şehrinde
Atatürk parkının kurulduğunu ve bu parkta Atatürk heykelinin bulunduğunu
öğrendim.
*İstanbul’da Macar ressamlar Zajti
Frenc ve Gyula Rudnay’ın Atatürk’ün yardımıyla bir sergi açtığını; Rabolni’nin
1926 yılında Halkevi binasında açılan sergide resimlerini sergilediğini ve Atatürk’ün
büstünü yaptığını öğrendim.
*Köy Enstitüleri’nin kurucusu İsmail
Hakkı (Tonguç’un), bu konudaki fizibilite çalışmalarını, Atatürk’ün emriyle
Budapeşte’de yürüttüğünü öğrendim.
*Harf devriminde Atatürk’ün,
Macarların Latin Harflerini seslerine göre kullanış tarzlarını incelediğini
öğrendim
…………………
Tüm bunlar rastlantı değildir.
Bugün Osmanlı diyenler, Birinci Dünya savaşında
bizimle birlikte yenilen
ve Trianon Antlaşmasını
imzalamak zorunda kalan
Macaristan ile Kemal Atatürk’ün
ilişkisini de anlatmalıdırlar.
Bu antlaşma ile 1.5 milyon Macar ülkesini terk etmek zorunda kalmıştır.
Mustafa Kemal
zor günler yaşayan
Macarlara yönelik bir mektup
yazmış ve bu mektup
Macar Parlamentosunda okunmuştur.Zor günlerdeki bu
davranış, sohbet ettiğim
Macarlar tarafından tekrara
tekrar bana anlatıldı.
‘’Doğruluk,
metanet ve nefisten fedakârlık zafere ulaştırır. Orada Tuna kıyısında acı çeken
kardeş halkın geleceğini kurtaracağına inanıyor ve güveniyoruz.Ümitsiz
olmayınız; zira gelecek, arzu ve imanı olana vaad olunmuştur”.
………….
Dış
Politikada ‘’Sıfır Sorun’’ politikasının geldiği noktada bu bilgiler içimi ısıttı. Belki size de iyi
gelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder