16 Şubat 2015 Pazartesi

HAVA KİRLİLİĞİ BENİM UMRUMDA -2-


Bir  önceki  yazım da ‘’Kömürlü  Termik  Santrallerin  Sağlık  Üzerine  Etkileri’’  adlı  bir  rapor  için  2  aydır  yoğun  uğraştığımızı ve   ulusal  ve  Uluslararası  452  yayını  tarayarak, olayın bilimsel  boyutunu  kent  gündemi ile  paylaşacağımızı belirmiştim.  Sanırım  20  Şubat  civarında  bunu  Samsun  basını ve  kamuoyu ile de  paylaşacağım.

            Kömür , santral ve  sağlık   ilişkisini anlamak açısından  bilimsel  yayınlarında altına  çizdiklerimi  yorumsuz  olarak   yazıyorum:

            *2010’da Türkiye’de hayatını kaybeden 7900 kişinin ölüm sebebinin kömür yakıtlı enerji santralleriyle ilişkili olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca 79 bin yaşam yılı kaybı yaşandı. Yine aynı yıl, kömür yakıtlı santrallerin sebep olduğu kirlilikten doğan hastalıklar ve sağlık problemleri, toplamda 1,7 milyon iş günü kaybıyla ilişkilendiriliyor.

            *Kuzey İtalya’nın, kömür yakıtlı enerji santrali ve diğer endüstriyel kaynakların yol açtığı hava kirliliğine maruz kalan bir bölgesinde, kadınların akciğer kanseri sonucu ölüm riskinin normalden iki kat fazla olduğu ortaya çıktı.

            *İspanya’da yürütülen bir inceleme, kömürlü enerji santrallerinin 50 kilometrelik menzili içinde yaşayanlarda akciğer, gırtlak ve mesane kanserinin görülme ihtimalinin çok daha yüksek olduğunu kanıtladı.

            *Slovakya’daki Novaky enerji santrali (yüksek arsenikli kömür kullanıyor) üzerinde yapılan bir incelemenin sonuçları, bölge halkının saç ve idrarında yüksek arsenik yoğunluğuna rastlandığını gösteriyor. Deri kanseri riskinde artış ile çocuklarda işitme kaybı da araştırmanın bulguları arasında.

            *Çin’in Chongqing şehrindeki kömür yakıtlı santralin kapatılması, yeni doğmuş bebeklerin göbek bağındaki organik zehir seviyesinin düşmesine yol açtı. Aynı dönemde, bölgedeki çocukların genel zihinsel gelişimlerinin yanı sıra, hareket ve dil yeteneklerinde de ilerleme kaydedildi.

            *Çatalağzı Termik Santrali’nin insan ve çevre sağlığı üzerinde büyük etkisi olduğu tespit edildi. Bölgedeki doğumların %20’sinde gelişmemiş akciğer, astım ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı görülüyor. Bölgede kanser oranıysa gün geçtikçe artıyor.

            *300 bine yakın nüfusuyla Afşin Elbistan bölgesine 23 yıl önce kurulan Afşin Termik Santrali A Ünitesi o günden beri filtresiz çalışıyor. Bölgede şu ana kadar onlarca kişi akciğer kanserinden öldü. Hava kirliliği o kadar yoğun ki, evlerin balkonları, arabalar ve tüm bölge adeta bir kar tabakası gibi kül ile kaplanıyor.
 
*Almanya’da kömür yakıtlı enerji santrallerinin yol açtığı can kaybı sayısının, trafik kazalarında yaşanan kayıpların iki katı olduğu tahmin ediliyor.

            *İsrail’de, termik santralden kaynaklanan hava kirliliğinin çocukların akciğer fonksiyonu gelişimini olumsuz yönde etkilediği bulunmuş, termik santrale yakın (19 km alan içinde) yaşayan çocuklarda solunumla ilgili rahatsızlıklarda artış gösterilmiştir. 

            *Meksika’da termik santralin, santralin yakınında yaşayanlarda halk sağlığına ve ekonomiye olumsuz etkileri olduğu saptanmıştır.

            *Tayland’da, termik santralden kaynaklanan hava kirliliğinin astımlı çocuklarda akciğer fonksiyonlarında azalmaya yol açtığı, ölümleri ve solunum ve kalple ilgili sorunlar nedeniyle hastaneye yatışları arttırdığı gösterilmiştir.

            *Tayvan’da yapılan bir araştırmada, termik santrallerden kaynaklanan hava kirliliğinin termik santral çevresinde yaşayan gebe kadınlarda erken doğumların görülme sıklığını da arttırdığı bulunmuştur.

            ………………….

            Yavaş yavaş  Tekkeköy  ve  Terme’de  santrallerin  çevresinde  Halk  sağlığı  çalışması  yapmanın  zamanı  geliyor..

            Gerçekleri görmek için..

           

           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder