14
MART MESAJI
Türk
Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Bayazıt İlhan ‘’14 Mart Mesajı’’
sağlık alanında yaşadığımız
kaosun özeti aslında. Bu bakımdan
çok değerli bulduğum bu mesajı
sizlerle paylaşıyorum.
Sağlıkta Olan Bitene Neden
İtiraz Ediyoruz?
Neden bayram yapıp
eğlenemiyoruz?
Neden “böyle sağlık sistemi
olmaz” diyoruz.
Hekimler
ve sağlık çalışanları son verilere göre yılda 630 milyon muayene, 100 milyon
acil servis muayenesi, yaklaşık 5 milyon ameliyat yapıyorlar. Sağlıkta olan
bitenin en fazla farkında olan onlar.
Sağlıkçılar haykırıyor:
•Nitelikli
sağlık hizmeti veremiyoruz.
•Sağlık
sisteminin kendisi sağlık için tehlikeye dönüştü.
•İyi
eğitim alamıyoruz.
•Geleceğimizden
umutsuz hale geldik.
•Uzun,
esnek çalışma dayatmaları, ücret adaletsizlikleri çalışma barışımıza,
mesleğimizi iyi yapmamıza, kendimize ve ailemize zaman ayırmamıza engel haline
geldi.
Türkiye’de
Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde “Sağlıkta
Dönüşüm Programı” adı ile uygulanan politikalar nedeniyle hastalarımızın da
sağlık çalışanlarının da içine düştükleri ciddi olumsuzluklar bulunuyor,
programın sağlık hizmetinin temel ilkeleriyle bağdaşmayan içerikleri nedeniyle
önemli sorunlar yaşanıyor.
Mevcut
politikalarla sağlık hizmeti bolca tüketilmesi gereken ve üzerinden kar edilen
bir “nesne”ye dönüşmüştür. İnsanların daha çok hastalanması, çok hastaneye
gitmesi, çok tetkik yaptırması, çok ameliyat olması, çok ilaç kullanması ve
tabi ki tüm bu süreçlerde sayısız katkı
ve katılım ücretleriyle cebinden daha çok para harcaması üzerine kurulu bir sistemle karşı karşıyayız. Kamuda
uygulanan “performans” sistemi, özel sektörde ise ciro ve kar baskısı sağlık
hizmetlerini şekillendirmiştir. Muayene, ameliyat sayıları, ilaç tüketimi,
tetkik sayıları son 10 yılda üçer kat artmıştır. Muayene sayılarındaki
artış özel sektörde 13 katı bulmuştur. Bu artışlar yurttaşların sağlığına
olumlu yansımamıştır. İçinde 3-5 dakikada muayenelerin, hastane kuyruklarının,
bir hekimin günde 120 hasta “bakmasının” yer aldığı niteliksiz sağlık hizmeti tablosu
karşımızda bulunmaktadır
Acil
servisler Dünya’nın hiçbir yerinde olmadığı kadar yoğundur, içinden çıkılmaz
hale sürüklenmiştir. Kar amacına odaklanan sağlık sistemi sadece yoksul
yurttaşlarımızı değil, oluşturduğu güvensizlik ortamı nedeniyle ödeme gücü olan
yurttaşımızı da tedirgin eden noktaya ulaşmıştır.
Tıp
ve sağlık eğitimi sayısız nedenle zarar görmüştür, Türkiye ciddi biçimde
niteliksiz tıp ve sağlık eğitimi sorunuyla karşı karşıya bırakılmıştır.
Sağlık
çalışanları ücret yetersizliği ve adaletsizliği, çalışma barışının bozulması,
ağır çalışma koşulları, mesleki tatminsizlik, meslekte yükselmelerde
kayırmacılık, liyakatın dikkate alınmaması, ve belki de en kötüsü sağlık
çalışanlarına yönelik şiddet nedeniyle ciddi sıkıntılar içine düşmüşlerdir.
En
temel insan hakkı olan ve herkesin ayrımsız olarak en nitelikli biçimde
ulaşabilmesi gereken sağlık hizmetlerinde durum iç açıcı değildir. Sağlık
çalışanlarının iyi yetişmiş biçimde mesleklerinin temel değerlerine olan
bağlılık ve motivasyonlarıyla çalışabilmeleri gereken bu alanda yaşanan durum
neresinden bakarsak bakalım akıl dışıdır, bilimin gerçekleriyle ve sağlık
hizmetlerinin temel ilkeleriyle uyumlu değildir.
Türkiye
14 Mart’a kısaca özetlemeye çalıştığım bu sorunlu ortamda girdi.
*Sağlıkçıların mücadelesi
sadece kendileri için değildir.
*Sağlık hakkı mücadelesi tüm
toplumun mücadelesidir.
Sağlık
çalışanları Türk Tabipler Birliği’nin de içinde bulunduğu çok geniş bir
örgütsel katılımla 13 Mart 2015 Cuma günü bir kez daha tepkilerini dile
getirdiler. O gün aciller ile hastanede yatan hastalara verilenler dışında
sağlık hizmeti üretmediler. Hekimler ve sağlık çalışanları eylem ve
etkinliklerimize çok geniş katılım gösterdiler. Yurttaşlarımızdan, siyasi
partilerden, sendikalardan, meslek örgütlerinden, pek çok kurum ve kuruluşdan
yaygın destek mesajları geldi.
Tüm
meslektaşlarıma ve sağlık çalışanlarına özverili çalışmaları başta olmak
üzere, daha güzel bir sağlık ortamı ve
Türkiye için verdikleri mücadele nedeniyle sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
Güzel
günlerde, gerçekten bayram olan 14 Mart'ları da birlikte kutlayacağız.