Malesef bu kentte, toplumsal yaşam sosyal açıdan zaman zaman cinnet noktasına gelmiştir. Şiddet, uyuşturucu, yüksek suç oranları, yüksek intihar, depresyon sayıları, cinayet sayılarının artması bunun en önemli göstergeleridir.
Çocuk istismarı, NEOLİBERAL POLİTİKALARIN UYGULANDIĞI ÜLKELERDE çok sık rastlanan ve meşru görülen bir şiddet biçimidir. Yasalarımıza göre, 18 yaş altındaki herkesin çocuk olarak kabul edildiği ülkemizde çocuk istismarı, ciddi yaralanmalara, sakatlıklara ve hatta ölümlere neden olabilen tıbbi, hukuki, sosyal yönleri olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Dünya Sağlık Örgütü çocuk istismarını "Bir yetişkin tarafından bilerek ya da bilmeyerek yapılan ve çocuğun sağlığını, fizik gelişimini, psikososyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen davranışlar" olarak tanımlamaktadır. Bu tanımda amaç değil, sonuçlar önem taşımaktadır. Başka bir deyişle, yetişkinin niyeti önemli değildir, eylemin çocuk üzerindeki etkisi önem taşımaktadır. İstismar fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik istismar gibi farklı biçimlerde ortaya çıkabilir.
"Çocuk ihmali" ise, başta anne ve baba olmak üzere, bakmakla yükümlü kimseler ve diğer yetişkinlerin, çocuğun beslenme, giyinme, barınma, eğitim, sağlık ve sevgi gibi temel gereksinimlerini ihmal etmeleri sonucu, çocuğun bedensel, duygusal, ahlaksal ya da sosyal gelişiminin engellenmesi olarak tanımlanmaktadır.
Türkiye'de çocuk istismarı konusunda yapılan araştırmalarda, yüzde 78 gibi yüksek bir oran ile duygusal istismarın ilk sırada olduğu görülmektedir. Fiziksel istismar yüzde 24 ve cinsel istismar yüzde 9 oranındadır.
1-Samsun Çocuk İhmal Ve İstismarı Acil eylem Planı oluşturmalıdır.
2-Samsun kamu yönetimi ‘’Piyasa’’ zihniyetini değil, çocukları toplumun ilgi odağı haline getiren projeleri öncelemelidir.
3-Bu konuda Samsun’da sosyal hizmet servisleri oluşturulmalıdır.
4-Çocuk İstismar ve ihmali konusunda Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından tüm eğitimcilere bilimsel eğitim programı verilmelidir.
5-Samsun’da sayısı çok az olan Çocuk Psikiyatri Uzmanı yetersizliği hızla giderilmelidir.
6-1.basamak sağlık hizmeti veren sağlık personeli eğitimden geçirilmelidir.
7-Anne-Baba olma eğitimleri yaygınlaştırılmalıdır.
8-Evlilik ve eş danışmanlığı hizmetleri oluşturulmalıdır.
9-Çocuk İhmal ve istismarı konusunda acil telefon hattı ve krize müdahale birimi oluşturulmalıdır.
10-Çocukların korunmasında yerel olarak sorumlu olan sosyal hizmet kuruluşları kamu oyununda baskısı ve ilgisiyle bilimsel tedbirler almaya zorlanmalıdır.
11-Çocuk istismarı bir suç ise, polisin duruma ne zaman müdahale edebileceği belirlenmelidir. Bu konuda tüm teşkilat yaygın eğitimden geçirilmelidir.
12-Kentteki SHÇEK yapılanması yeniden gözden geçirilmelidir. Kurumdaki nitelikli eleman sayısı artırılmalıdır.
13-İstismara uğraya çocuklar için ÇOCUK KORUMA PROGRAMLARI geliştirilmelidir.
14-Daha geçen hafta, örneğin Tıbbi organize sanayi kurulmasına gösterilen kamu yönetimsel duyarlılığın, bir kaç misli çocuklarımıza gösterilerek, gerek Dakar deklerasyonu ile yerel yönetimler, gerekse Çocuk Hakları sözleşmesi ile genel yönetimler Çocuk İstismar ve ihmalinin önlenmesi için öncelikle Samsun’da durum tespiti yapmalı ve ihtiyaçları, sorunları belirlemelidirler.
15-Samsun’da çocuk sağlığı hizmetlerinin örgütlenmesinde kamusal yetersizlik giderilmelidir. Yıllık 5000’den fazla çocuğa acil hizmet veren Çarşamba, Bafra, Vezirköprü Devlet hastanelerine Çocuk acil Servisleri açılmalıdır. Samsun’da çocuklara yönelik acil psikiyatrik destek birimleri yoktur.
Kentte her gün yükselen şiddete karşı, ısrarla 2006 yılından beri bilimsel yaklaşım sergilenmemesi, şiddetin en çok etkilediği çocuklarımızın da geleceğini tehdit etmektedir.
UZM.DR.CEM ŞAHAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder