33 KURŞUN, TAHA VE ULUDERE
DR.CEM ŞAHAN
Önce Taha’nın haberini okudum. İçim acıdı. Samsun`da okulunda elektrik akımına kapılan lise öğrencisi, hayatını kaybetti. Haber böyleydi. Soğuktu. İç sızlatıcıydı. Genç Taha’yı Gazi Devlet Hastanesine getirmişlerdi. Ama kurtulamadı.
Gazeteler 3. Sayfa haberi kıvamında verdiler.
İnsana ait bir şey yoktu.
17 yaşındaki bir memur çocuğu Taha, elektrik çarpması sonucu, öldü.
Hangi yürek dayanırdı.
Evlat acısı neydi?
Günlerimiz, erken,zamansız, hesapsız gelen ölümlerde sabır diyerek geçiyordu.
Sabır neydi?
………………..
Sonra mailime Ali Özyurt’un gönderisi düştü:
Onlar Seyit, Özcan, Mehmet ve Nevzat’tı
Onlar Hamza, Şervan, Cemal ve Osman’dı
Onlar Şivan, Bilal, Mehmet Ali ve Nadir idi
Onlar Mahsun, Hakiki, Savaş ve Zeydin’di
Onlar 38 genç sivil insan
Onlar çoğunlukla 12-18 yaş arasında sınır kaçakcılığı yapan Uludere Roboski köylüsü fakir fukara insanlar
Onların canları yandı acımasız savaş aygıtlarının tahrip gücü yüksek bombalarıyla
Şimdi onlar toprak oldu cansız bedenleri yanıp içimize bir kor oldu…
…………………..
Sonra Disk Dev-Sağlık İş Başkanı arkadaşım, Dr. Arzu Çerkezoğlu ile görüştüm. Gözaltındaydı.
"Çalışma Bakanlığı önünde basın açıklamamızı yaptıktan sonra, topladığımız imzaları ve talepleri, asgari ücretin tartışıldığı komisyona iletmek istedik. Bu talebimiz reddedildi. Biz de komisyondan biri gelip dışarıda bizimle konuşsun ve asgari ücreti yüzümüze açıklasın diye orada bekleme kararı aldık.Ancak polis gaz ve copla saldırdı. Çok yakın mesafeden gözlerimize gaz sıktı. Dört kişi hastaneye kaldırıldı. Bunlardan ikisi, üç günlük iş göremez raporu aldı." Dedi.
…………………
Mazlum-Der’in Uludere konusunda görüşleri basına yansıdı:
Hepsi sivil: Olayda tamamı sivil olan insanlar öldü ve yaralandı.
''Dur'' ihtarı yok: Olay esnasında gruba ''dur'' ihtarı yapılmadı ve grup uyarılmadı. Gruptan hiçbir surette güvenlik güçlerine ateş açılmadı. Askerler de bireysel olarak ateş etmedi.
Herkes birbirini tanıyor: Olay yerinde bulunan güvenlik güçleri gruptakileri tanıyor, sınır ticareti nedeniyle yapılan bu gidiş ve gelişlerden haberdarlar.
Yol patika değil: Kullanılan yol patika yol değil, yol üstünde maden ocakları bulunuyor.
Resmi açıklamanın aksi: Resmi açıklamaların aksine olay yeri Sinat-Haftanin olarak adlandırılan bölgeye uzak. Olay sırasında, saldırıya uğrayan bir grup Türkiye tarafında, bir grup da Irak-Türkiye sınırının üstündeydi.
Askerler çekildi: Olaydan sonra hiçbir resmi kurum cenazeleri almak için girişimde bulunmadı. Askerler olay bölgesinden tamamen çekildi. Köylüler cenazeleri kendi imkanları ile Gülyazı köyüne getirdi.
Otopsi: Hastane koşulları otopsi işlemine elverişli değil. Cenazeler gelişigüzel odalara bırakıldı. Cenazeler akrabaları tarafından battaniyelere sarıldı. Hastane personeli yetersiz. Cenazeleri otopsiye ve ambulanslara aileler taşıdı.
Delillerin karartılma ihtimali: Cenazelerden otopsi sonucunda elde edilecek delillerin mevcut koşullar nedeniyle usulüne uygun şekilde alınması mümkün görünmüyor, bu nedenle delillerin karartılma ihtimali yüksek
…………………
İnsanlarının “operasyon kazası” ile öldürülmediği bir ülkedir, yaşamak istediğimiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder