ASGARİ ÜCRET
DR.CEM ŞAHAN
Öyle çok birikiyor ki yazılacak konular, okunacak kitaplar, raporlar, notlar.. Gidilecek konferanslar, mitingler, toplantılar, söyleşiler. TTB’nin düzenlediği paneller ve sempozyumlar. 20 gündür izinliyim. Yetişmeye çalışıyorum. Yerele zaman ayıramıyorum. Kent dışında olduğumda yerel haber sitelerinden izliyorum gelişmeleri.
Yazıyı yazmadan 15 dakika düşündüm.
Aklımda ona yakın konu vardı.
Samsun Gazeteciler Cemiyetinin Çarşamba’da ki meslektaşlarına yapılan kamu yönetimsel şiddet ve ayrımcılığa ilişkin yaptığı basın açıklamasına dair, bir şeyler yazmalıydım.
NEFRET SUÇLARI KARŞITI BULUŞMA adı altında İstanbul’da yapılacak paneldeki Nefret söylemi ve ifade özgürlüğü: Dilin kemiği yok mu? Sunumu üzerine bir kaç satır bir şeyler söylemeliydim.
Bilgisayarım açıkken, DİSKten Asgari Ücret açıklaması geldi.
En zayıf halkaya öncelik vermeliydim satırlarımda..
Önce asgari ücreti yazmak, etiksel bir tutum geldi bana..
Emeği yok sayılan binlerce insana dair ..
Bir kaç kelimeyi sıralamak..
Çoğu yerel basının kışkırtılmış sağlık haberleri, kamu yönetimsel haberler, piyasa destekli birkaç STÖ haberleri ve iktidar haberleri arasında her zaman yok oluyordu asgari ücret tartışması.
Dev Sağlık-İş ne diyordu asgari ücret konusunda?
Önümüzdeki günlerde yine Asgari Ücret Tespit Komisyonu, bir kez daha sonucunu katılan tarafların önceden bildiği bir belirlemeyi yapmak üzere toplanacak. Komisyona katılan hükümet, işveren ve işçi temsilcileri ülkeyi ucuz emek pazarı olarak zamların birbiri ardına geldiği bu koşullarda biz emekçiler açısından çalışma ve yaşam koşullarımızı daha da ağırlaştıracak bir ortaoyunu sergileyecekler.
Asgari ücret, sadece asgari ücretle çalışanlar için değil ülkemizde emeğiyle geçinen herkes açısından son derece yaşamsal bir toplumsal öneme sahiptir. Eğitim, sağlık, ulaşım, enerji gibi temel yaşamsal alanların tümüyle piyasaya açıldığı ve paralı hale geldiği günümüzde asgari ücret tartışması bunlardan ayrı olarak yapılamaz.
Emeğimizin karşılığı olarak bize reva görülen ücret devletin kendi kurumlarının açıkladığı açlık sınırının bile çok altındadır. Bununla birlikte her gün elektrikten doğalgaza, akaryakıttan ekmeğe kadar her şeyin fiyatı artıyor; çocuklarımızı okula gönderirken “katkı payı”, hastalandığımızda “katılım payı” adı altında para ödüyoruz.
Oysa yeni Anayasa tartışmalarının gündemde olduğu bugün mevcut Anayasa’nın, asgari ücreti düzenleyen 55. maddesinde “Asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartlarının da göz önünde bulundurulacağı” ifade edilmekte ve ikinci fıkrasında da devlete, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alma görevi verilmektedir.
Uluslararası Çalışma Örgütü, asgari ücretin belirlenmesinde işçilerin ve ailelerinin gereksinimlerinin ve yaşam koşullarının gözetilmesi gerektiğini söylemektedir.
*Ailelerimizle birlikte yaklaşık 40 milyon kişiyi doğrudan ilgilendiren, aslında tüm çalışanların ücretleri açısından temel kriter oluşturan asgari ücret insanca yaşayabilecek bir ücret olmalıdır.
*Taşeron çalıştırma yasaklanmalı ve tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmelidir.
*Asgari ücretli çalışanlar için elektrik, su, doğalgaz kullanımı asgari ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olmalıdır.
*Sabah 06.00-09.00 ile akşam 18.00–21.00 saatleri arasında ulaşım ücretsiz olmalıdır.
*Eğitimde hiçbir ad altında para alınmamalı, eğitimin okul dışı giderleri de devlet tarafından karşılanmalıdır, sağlık tümüyle parasız olmalıdır.
Bu ülkeyi yaşanabilir hale getiren, bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten bizleriz. Elektrik, su, doğalgaz, ulaşım; sağlıklı beslenmek temel hakkımızdır. Bizler emekçiyiz, halkız, müşteri değiliz. En temel ihtiyaçlarımız, en temel hizmetler üzerinden kar etmelerine, bizi yaşayamaz hale getirmelerine izin vermeyeceğiz.
Başta hastanelerde çalışan biz taşeron sağlık emekçileri olmak üzere gelirleri asgari ücrete odaklanmış tüm emekçiler için asgari ücret bir pranga olmaktan çıkarılmalıdır.
Bizleri açlığa mahkum eden bu ücreti ve bu çalıştırma biçimlerini kabul etmediğimizi ve etmeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyor, herkesi sermayenin yararına emekçilerin zararına olan bu politikalara karşı mücadeleye çağırıyoruz.
ASGARİ ÜCRET İNSANCA YAŞANACAK BİR ÜCRET OLMALI!
EĞİTİM, SAĞLIK, ULAŞIM VE BARINMA GİBİ TEMEL HİZMETLER PARASIZ OLMALIDIR!
Bugün, bu yazıyı okuduğumuzda 5 dakika düşünelim şu cümleleri:
Ailelerimizle birlikte yaklaşık 40 milyon kişiyi doğrudan ilgilendiren, aslında tüm çalışanların ücretleri açısından temel kriter oluşturan asgari ücret insanca yaşayabilecek bir ücret olmalıdır.
İnsanca yaşanabilecek bir ücret..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder