16 Kasım 2011 Çarşamba

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ (KKKA)

KIRIM  KONGO  KANAMALI  ATEŞİ  (KKKA)
DR.CEM  ŞAHAN
Hayat  işle  ev  arasında  geçip  gidiyor.  Samsun bir  tutku, bir  sevgi  olarak  benliğimizde.  Yaşadığımız, doyduğumuz  yer  dışında, hissettiğimiz, acısını, güzelliğini  paylaştığımız  bir  kent.  Acısı  daha  işliyor  belleğimize..
Yaz  ayı,  bir  başka  geçiyor  bu  sene.  Sıcaklar  artıyor  ve  ani  azalmalar  gösteriyor.  Sıcak  bir  esinti, deniz  sevdalılarını da  engelliyor  zaman zaman..
Medya  bir  yaz  sakinliğinde..
Bir  ramazan  şenliği,  hareketliliği  ile  haberler  artmış  görünüyor.
Samsun’a  ait  yeni  internet  siteleri  ekleniyor  aralarına.  Geçenlerde  gazetenizolsun.com  adlı  bir  site  Samsun’dan  yola  çıkmış, yolları  açık  olsun..

Takip  ediyorum  haberlerini..
Dün  yine  iki  KKKA  bağlı  2  ölüm  haberi  vardı..
‘’Samsun`da, Tokatlı olan ve Yozgat`ta görev yapan 27 yaşındaki bir polis memuru, kene ısırması sonucu bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı yüzünden hayatını kaybetti. Ziraat mühendisi polis memuru, 15 gün sonra baba olacaktı’’
Yerelde  sağlık  çalışanları,  yoğun  bir  emek  verdi/veriyor  bu  hastalığı  önlemek  ve  ölümleri  azaltmak  için.  Sağlık  erkinin de  bu  konuda ki  çabası  yadsınamaz.  Bilgilendirmeler, saha  çalışmaları, köy, muhtar  toplantıları  süreklilik  almış,  düzenli  yapılıyor..Samsun  bu  konuda  önemli  bilimsel  çalışmalara da  öncülük  ediyor.
Türk  Tabipleri  Birliği,  KKKA  bilimsel  çalışma  grubunca  hazırlanan  KKKA  DEĞERLENDİRME  RAPORU nun  sonuç  ve  öneriler  kısmı  ile  bitirmek  istiyorum  yazımı:
Salgın kontrolünde yerel kapasite artırılmalıdır. Salgın bölgesinde hastaların tanısı sağlanmalı ve gerekirse tedavi daha erken dönemde başlamalıdır. KKKA, 8 yıl önce saptanmıştır ama hala salgın bölgesinde tanısal kapasite oluşturulamamıştır. Oysa, yerel düzeyde PCR çalışılması ciddi bir zamansal kazanç sağlayacaktır.
Her ilde kurulmuş olan "Bulaşıcı Hastalıklar Salgın İzleme ve İnceleme Ekibi" aktif olarak rol almalı ve desteklenmelidir.
Salgın incelenmesi gibi teknik konularda İl / İlçe Hıfzıssıhha Kurullarının aktif olarak işletilmesinde ısrarcı olunmalıdır. Sahada ve hastanede fedakarca çalışan personelin, özlük hakları sağlanmalıdır. o Sahada gece gündüz salgın araştırması yapan sağlık çalışanlarının performansları değerlendirilmelidir. Hastanede eline KKKA’lı hastadan iğnesi batan veya gözüne kan sıçrayan sağlık çalışanlarının mesleksel hakları tazmin edilmelidir.
İnsan-kene teması olmazsa KKKA da olmayacaktır Günümüzde KKKA salgınlarının önlenmesi, kişisel korunma önlemlerine özen gösterilmesi ve kene sayısının azaltılması temelinde olmalıdır. Özellikle kırsal kesimde yaşayan vatandaşların, kene enfestasyonlarını engelleyecek giyim tarzını benimsemeleri ve akşamları eve geldiklerinde mutlaka soyunup kene kontrolü yapmaları bir yaşam tarzı haline getirmeleri sağlanmalıdır. Kırsal kesime yönelik, medyayı da içine alan ve standart korunma yöntemlerini öğreten kapsamlı çalışmaların yapılması zorunludur.
Keneleri tamamen ortadan kaldırmak olanaksızdır. Ancak kenelere konaklık ederek bunların sayısının artışına katkıda bulunan çiftlik hayvanlarının uygun akarisidlerle düzenli olarak ilaçlanması şimdilik kene sayısının azaltılmasına yönelik en uygun yöntemdir. Bu konuda en büyük sorumluluk Tarım ve Köy İşleri Bakanlığına düşmekte, ancak gerek personel yetersizliği, gerek teşkilat yapısının Veteriner Hekimlerin çalışmalarını zorlaştıracak yapıda olması, gerekse de çeşitli maddi zorluklardan dolayı, günümüze kadar yapılan uygulamalar yetersiz kalmıştır. Özellikle zoonoz hastalıklar söz konusu olduğunda Beşeri ve Veteriner sağlık hizmetlerinin birbiri ile bağlantılı çalışması zorunludur.
Son yıllarda WHO, FAO ve OIE de sıkı işbirliğine girerek ‘Tek Tıp, Tek Sağlık’ konseptine yönelmişlerdir. Bu nedenle Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Veteriner hizmetlerinin mutlaka Sağlık Bakanlığı ile organik  bağ oluşturacak şekilde tekrar reorganize edilmesi konusunda çalışmalar yapılmalıdır.
İçinde bulunulan durumda ve eldeki bilgilere göre, hem erken dönemde KKKA’lı hastaların tedavisi için, hem de yüksek riskli durumlarda profilaksi amacıyla ribavirin kullanılmalıdır. Bu konuda, Dünya Sağlık Örgütü ve bağımsız bilim insanlarının önerileri dikkate alınmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder