5 Kasım 2013 Salı



            ELLER  CEBE  VEYA  SAĞLIKTA  EŞİTLİK  ÜZERİNE

            DR.CEM  ŞAHAN

            ‘’Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) reform dediğinin “son 20 yıldır çökertilen kamu sağlık hizmetlerinin piyasa mekanizmasına tabi tutulması, kamu sağlık hizmetlerinin çerçevesini oluşturan mevzuatın değiştirilerek yasal engellerin kaldırılması, vergi yoluyla sağlık finansmanı sağlamadan bütünüyle vazgeçilerek sigorta temelli finansmana geçilmesi, yetersiz kamu finansmanından kaynaklanan açığı cepten ödemelerle kapatma yoluna gidilmesi, sağlık örgütlenmesinin kamunun özelden hizmet satın alma temeline oturtulması, buradan hareketle sağlık alanındaki yabancı yatırımların önünün açılması vb” den başka bir anlama gelmediğini söylemek, çok da haksızlık olmaz!’’

            Rahmetli  Ata  Soyer  abinin  sözleri  dün  gibi  aklımda…

            Dün  Samsun  Analize  bakarken  gördüm  haberi.

            Sanırım  Sayın  Editörün  derlediği  bir  haberdi

            Bu önemli  haberlerin  vatandaşa,  meslek  odaları  ve  sendikalar  tarafından  açıklamalarla  ulaştırılması  gerekir.

            Ama  son 3  yılda  kent  hekim örgütünün  AKP  sağlık  politikalarına  karşı  söylediği  bir  cümle,  halk  sağlığı  adına  aldığı  bir  karar, kent  adına  kurduğu  bir  cümle  yok..

            Neyse  Samsun Analiz’den  devam  edelim.

            ‘’Sağlıkta  Vatandaşa  bir  kötü  haber  daha’’

            Editör’ün attığı  başlık bu..

            Haber  Devam  ediyor:

            ‘’Özel sağlık kuruluşlarında ilave ücretin oranını yüzde 200’e kadar artıran hükümet, şimdi de özel hastanelerden hizmet alan kanser ve diyaliz hastalarına ilave ücret getirmeye hazırlanıyor.

            Milliyet gazetesinden Mithat Yurdakul’un haberine göre, özel hastanelerin ısrarla istediği düzenlemenin yasalaşması halinde diyaliz hizmetinden 4 bin liraya kadar, kanser hastalarından aylık 20 bin liraya kadar ilave ücret alınabilecek.

            Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, özel hastanelerin aldığı fark ücretlerinin yetersiz olduğunu belirterek, “Biz de mevcut fiyatların yeterli olmadığı görüşündeyiz. Ama yalnız diyaliz konusunda değil, diğer alanlar için de geçerlidir. Son zamanlarda özel sağlık kuruluşlarının yüzde 200 yani 2 katına kadar fark alma imkânını getirdik ortadaki yatırım farklılığından dolayı. Diyaliz ve benzeri kanser, yanık gibi birçok branşlarda fark alma imkânı olmadığı için bu talep, haklı bir taleptir. Biz, artışla ilgili yine bilim kurullarımızın çalışması çerçevesinde uzlaşıya hazırız” demişti.

            Diyalizin yüzde 80’i özel

            Edinilen bilgiye göre, sağlık hizmet bedellerinin sadece Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki fiyatları artırarak karşılanamayacağını hesaplayan hükümet, ilave ücretlerle özel hastanelerin talebini karşılamaya çalışacak. Önümüzdeki süreçte şimdiye dek ilave ücret alınmayan diyaliz, kanser tedavisi sağlık hizmetlerinden de ilave ücret alınabilecek. Diyaliz hizmetinin yaklaşık yüzde 80’i özel diyaliz merkezlerinde veriliyor.

            Yaklaşık 5 yıldır SGK ödemelerinde artış yapılmayan diyaliz hizmetlerinde özel hastanelerin talepleri böylelikle karşılanmış olacak. Her bir diyaliz seansı için SGK, 159.60 TL’lik paket ödeme yapıyor. Diyaliz hastası haftada 3, ayda ise ortalama 12 seans diyalize giriyor. Bir diyaliz hastası için SGK diyaliz merkezlerine ortalama bir ayda 12 x 159.60 = bin 915.20 TL ödeme yapıyor.

            İlave ücretlerin yüzde 200 çıkarılmasının ardından bir diyaliz hastasının bir ayda cebinden ödeyeceği ilave ücret tutarı bin 915.20 TL x 2 = 3 bin 930.40 TL’ye ulaşabilecek.

            Kanserde ‘ilave’ 20 bin TL olabilir.

            Radyasyon onkolojisinde süreli tedavilerin günü, radyoterapi tasarımı, planlanması, doz hesapları ve uygulanması ayrı ayrı ücretlendiriliyor. Kanser tedavisinde radyoterapi ve kemoterapi ücreti; kanserin türüne, evresine ve tedavi sürecine göre değişmekle birlikte aylık tedavi ücreti yaklaşık 3 bin TL ila 10 bin TL’yi buluyor. Böylece, özel hastanelerin kanser hastalarından alacağı ilave ücretin tavanı 20 bin liraya kadar çıkabilecek. Yapılacak düzenlemenin önümüzdeki dönemde yaygınlaşacak “tamamlayıcı sigorta” düzenlemesine de altyapıyı oluşturması planlanıyor.

            …………….

            Eski  Sağlık  Bakanımızın  kulakları çınlasın.

            Ücretsiz  Sağlık  Hizmeti  diye  diye  gelinen  nokta  budur..

            Eşitlikçi  ve  sadece  vergilerden karşılanan  kamucu  sağlık  hizmetini  savunmazsanız,  sağlıkta  özelleştirmenin  geleceği  nokta  budur..

            Sağlık eşitliği, sağlıklı olma olanağı açısından eşitliktir.

            Sağlık hizmetinde eşitlik ise daha net ve hedefe yönelik bir tanıma sahiptir; eşit gereksinimler için eşit erişim olanaklarına sahip olmayı ifade eder. Aslında sağlık hizmetlerinde eşitliği eşitsizlik üzerinden de tanımlamak mümkündür ki burada Hart’ın (1971) “sağlık hizmetinin ve sağlıkla ilgili diğer kaynakların erişilebilirliği toplumun gereksinimi ile ters orantılıdır” şeklinde ifade ettiği “Tersine Hizmet Yasası” önemli bir yol göstericidir.

            ……………..

            Bu  açıdan  seçim  kritik  bir  önem  taşıyor.

            Ya  neoliberal  politikalara  devam  diyeceğiz,

            Ya da,

            Dur………

 

             

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder