2 Kasım 2013 Cumartesi



            KAMUSAL  İNKAR

            DR.CEM  ŞAHAN

            ‘’İlkadım ve Canik ilçelerini birbirinden ayıran ve Karadeniz'e dökülen Mert Irmağı'nda balık ölümleri yaşanıyor. Güzeldere Mahallesi'nden ve Karadeniz'e kadar yaklaşık 6 kilometre boyunca balık ölümleri görüldü. Güzeldere Mahallesi Muhtarı Seyfettin Algül, her yıl ağustos ayında ırmakta balık ölümlerinin yaşandığını söyledi. Bazı köylerin kanalizasyonlarının arıtılmadan ırmağa aktarıldığını belirten Algül, "Irmağın her yıl bu aylarda kirlenmesine anlam veremedik. Bazen ırmak bulanık akıyor ve arkasından da balık ölümleri başlıyor. Mahallemizden başlayan balık ölümleri 6 kilometre boyunca devam ediyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü yetkililerinin bir an önce ırmakta bilimsel araştırma yapmasını istiyoruz" diye konuştu. Vatandaşların ölü balıkları ırmaktan topladığını bildiren Algül, ölü balıkların yenmemesi gerektiğini söyledi.’’’

            Geçen ay aynen  yukarıdaki  satırlardaki  gibi  verdi  haberi  ulusal  ve  yerel  medya ..

            Sonra  bir  iki  yetkili, açıklama  yaptı.  Araştırıyoruz  diye..

            Zaman her şeyin  ilacıydı  çünkü.

            Zaten  ne  ihmali  olabilirdi ki  kamunun..

            Denetim, hele sermayenin  denetimi  onlara mı  düşmüştü.

            Sonra  Samsun  Haber  Gazetesinin  başyazarı  yazdı köşesinde:

            ‘’ balık ölümleri/ açıkça görüldüğü halde;/ devletin iki kurumunun/ iki farklı raporu karşısında,ben de şaşırdım kaldım...

            Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü raporunda, 'Balık ölümleri görülmedi' deniliyor...Devletin bir başka kurumu,Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü de raporunda;balık ölümlerinden söz edilerek,buna atıkların sebebiyet verdiği belirtiliyor...’’

            …………..

            Bu  şehrin  sorunu tam da  budur.

            Kamusal  inkar..

            Kamusal  inkar,  sadece bu  kentin  sorunu  değildir  aslında.  Tüm  değerlerini  piyasaya  açan,  kamuyu  özel  sermaye  birikimi  için  basamak  gören tüm  yönetim  biçimlerinin  sorunudur  kamusal  inkar.

            Medya  ve  sivil  toplum örgütlerinin  kamusal  alandaki  bir  aksaklığı  bildirdiğinde  önce  onları  yok  say,

            Bu  yerel  veya  ulusal  medyaya  aksederse, ki  bu  zordur  artık, araştırıyoruz, araştıracağız  politikaları  ile  süreci  geçiştir, oyala,

            Kamu  vicdanını  çok  zedeleyen bir  olaysa,  soruşturma  açtık, sorumlulara  bulacağız  de, olay  unutulunca  onları  koru, hatta  makam  yükselt,

            Kamusal  vicdan  hakkını  hukukta  ararsa,

            Önce  idare  kurullarından ve/veya  kamu yönetimsel  erkinden  yargılanma  izni  çıkartma,

            Medyasal  bir  gösteri  ile  olayı  kapat.

            Evet  tam da  budur  yaşananlar.

            ……………..

            Konumuz  tabii ki  balık  ölümleri  değil. (o da  olabilirdi). Şehrin  en  a/politik  baş yazarını  bile  şaşırtan, hatta  şaşırtıp  kalan, bunu  incelikle  anlatma  gereği  duyan  bir  sorundur  ‘’KAMUSAL  İNKAR’’..

            Son  5  yılda  bu  kentte  yaşanan  kamusal  denetimsizliklerin, baskıların, her  türlü  hak  kayıplarının  hiç  birisi  Cumhuriyet  Tarihinde  yaşanmamıştır.

            İnsanın  içini  büzen, acıtan, taraflı  tarafsız  herkesin  vicdanını  zorlayan  bu  süreçlerin ,  insanlarımızın  adalet  ve  eşitlik duygularını  yok  ettiğini  belki  anlayacaksınız  ama, umarım  gecikmiş olmazsınız!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder