2 Kasım 2013 Cumartesi


GELECEK  ATÖLYESİ

ATAKUM, BİBER  GAZI  VE  ELİAÇIK  ÜZERİNE….

DR.CEM  ŞAHAN

            Dün  önemli  bir  panel  vardı  Samsun’da..

            Gezi  parkı  protestolarının  arasında  doğal  olarak  çok  söz  edilmedi  yerel basında.

            ‘’Ortadoğu’da  Gelişmeler  ve  Suriye’’ isimli  panelde  konuştu  İhsan  Eliaçık.

            Onlarca  kitabı  olan bir  düşünür  Eliaçık..

            Kuran  yorumu  üzerinden  kapitalizmi  sorguluyor.

            Anti-kapitalist  Müslümanlar  topluluğunun  sanırım  fikir  babası.

            Eşitsizliğe  karşı  eşitliği  savunuyor.

            Dünkü  panelde:

            ‘’Bir  Sünni  olarak,  Sünniler  ile  aleviler  eşit  olana  kadar,  Alevilerin  yanındayım.’’

            ‘’Erkekler  ile  kadınlar  eşit  oluncaya  kadar,  kadınların  yanındayım’’

            ‘’Zenginler  ile  yoksullar  eşit  oluncaya  kadar,  yoksulların  yanındayım’’ şeklinde  tanımladı  kendini.

            Eşitsizliklere  karşı  çok  söyleyecek  çok sözü  vardı.

            Kapitalizmi  Kuran  ve  İslam  üzerinden  eleştirdi  daha  çok  dünkü  konuşmasında.

            Zülüm,  ezen,  ezilen  ilişkisi  üzerinden  tanımladı sistemi.

            …………………………

            Atakum’da  biber  gazından  nasibini  aldı  geç  saatlerde..

            Her  canlı  biber  gazını  tadacaktır  mizahından  öte  bir  şeyler  oluyor  sokaklarda..

            Bir de  portakal  gazı  sıkılıp,  sıkılmadığı  üzerinden  Beşiktaş’tan  yorumlar  geldi  sosyal  medyadan..

            Bunun  gerçek  olamayacağına  inanmak  istiyor  vicdanım..

            ………

            Konu  biber  gazı  olunca,  epeyce  telefonum çaldı dün  gece..

            Dün  Sayın Başbakan’da  bu gazın  uygunsuz  ve  orantısız  bir  biçimde  kullanıldığı  açıkladı  konuşmasında..

            İçişleri  Bakanlığının  bu  konuda  yasal takip  başlattıklarını  yazdı  medya  alt  yazılarda.

Bu  gazın,  orantsız  kullanımının  insan  haklarına  aykırı  olduğu  defalarca  yazdım.

            Yasaklanana  kadar,  ulaştığım  her  bilgiyi  tekrar  tekrar yazacağım.

            Türk  Toraks  Derneği, bilimsel  bir  dernektir.

            Bakın  ne  diyorlar  kamuoyu  ile  paylaştıkları  raporlarında:

            Türk Toraks Derneği biber gazı kullanımından kaynaklanan sağlık sorunlarını sorgulayan kamuoyunun başvurularıyla sık olarak karşılaşması sonucunda konuyu incelemek üzere 2012 yılı içinde “Göz Yaşartıcı Gazlara Bağlı Olarak Görülen Solunum Sağlığı Sorunları” başlıklı bir projeyi derneğin üyesi olan bir araştırma ekibiyle gerçekleştirmiştir. Çalışmanın ön sonuçlarına göre biber gazının üst havayollarından alt havayollarına kadar sigara kullanımına benzer zararlı etkilere yol açtığı gözlenmiştir. Biber gazı kullanımının solunum işlevlerini bozduğu ve küçük havayollarındaki akım hızının karşılaşılan biber gazı miktarı arttıkça azaldığı anlaşılmıştır. Bu durum tıkayıcı havayolu hastalıklarının bu grupta arttığını düşündürmektedir. Türk Toraks Derneği’nin çalışması biber gazıyla karşılaşmış olup da ölmeyen! şanslı bireyler üstünde gerçekleştirildiği için sonuçlar sadece solunum sistemi üstündeki tehlikeli etkilerini ortaya koymuştur.

OC biber gazının doğal bitki olduğu açıklaması bizzat biber gazı üreticilerinin OC ürünlerinde biber özütü dışında, alkol, organik çözücüler, hidrokarbon gibi maddelerin katkı maddesi olarak kullanıldığını belirtmeleriyle çelişmektedir. Biber özütü dışındaki bu maddelerin solunması bile ani kalp, solunum, sinir sistemi etkilenmelerine, ritm bozukluklarına ve ölümlere yol açmaktadır (Smith G, Health Hazards of Pepper Spray, NCMJ, 1999). Kafkas Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi tarafından yapılan çalışmada kapalı ortamda farklı dozlarda OC gazıyla karşılaşan farelerin kanlarında asit yöne kayış, karbondioksit artışı gözlenmiştir. Araştırmanın sonucu hayvanların solunum güçlüğü ve konjonktivit bulguları gösterdiğini bildirmiştir (Seyhan E,  Ratlarda Biber Gazının (OC) Bazı Biyokimyasal Parametreler Üzerine Etkisi, Kafkas Ün. Vet. Fakültesi Dergisi, 2012). Araştırmalardan birinde OC’ye bağlı olduğu bildirilen bir ölüm olgusu şöyle tariflenmiştir; “Biber gazına bağlı doğrudan ölümün gözlendiği erkek olguda 10-15 kez spreyle karşılaşma, sprey sonrası hızla nefes darlığının ortaya çıkması ve oturur pozisyonda da nefes darlığının sürdüğü gözlenmişti.” Yapılan araştırmalar biber gazının;

*Astımın bir çeşit alt grubuna yol açabildiğini (Reaktif Havayolu Disfonksiyonu Sendromu) ,

*Önceden astım tanısı olan hastalarda ölüme neden olabildiğini,

*Kapalı alanda kullanıldığında daha da ölümcül olabildiğini,

*Biber gazının yoğun kullanımla açık alanda da ölümcül olabildiğini göstermektedir.

Biber gazının insan üstündeki etkileri Amerika’da çeşitli araştırmaların konusu olmuştur. Yaklaşık 6000 emniyet görevlisinden 61’inde solunum güçlüğünden bilinç kaybına uzanan hayatı tehdit eden sonuçlarla karşılaşılmıştır (Smith G, Health Hazards of Pepper Spray, NCMJ, 1999). Biber gazına bağlı uzun süreli etkilenimler ve ölümler dikkatli bir literatür incelemesiyle karşımıza çıkmaktadır.

Karagama ve arkadaşlarının yürüttüğü bir çalışmada CS gazıyla karşılaşmadan 10 ay sonra bile ve dolaylı karşılaşmada dahi solunum fonksiyonunun bozulduğu bildirilmiştir.Bu çalışmalar da gerek OC gerekse CS gazlarının sağlığa kalıcı zararlarını ortaya koymaktadır..

10 Nisan 2012 tarihli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin barışçıl gösterilerde kullanılmasını bir insan hakkı ihlali olarak tanımladığı biber gazı Türkiye’de 2007’den beri  ölümlere  ve  ölüm  risklerine  neden  olmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder