7 Aralık 2010 Salı

SAMSUN SAĞLIK KENTİ MASALI ÜZERİNE

GELECEK  ATÖLYESİ
CEM  ŞAHAN
PAZAR  YERİ YA DA  BİLDİĞİMİZ  HİKAYELER
            John O’Neill’in  dediği  gibi  Piyasa, hayatımızın  merkezine  oturdu : varlığını  sorgulamak, niteliğini  tartışmak, kısıtlanmasına  dair  imada  bulunmak  bile  bağnazlık  olarak  algılanmaya  başlandı.  Piyasa  ve  piyasa-dışı  alanların  sınırları  birbirine  karıştı : toplumsal, bilimsel,  kültürel  boyutlarıyla  hayatın  kendiside  Pazar  yerine  dönüştü.
            Son  4  yıldır  Samsun’un  bölgenin  ve  Karadeniz’in  kuzeyindeki  ülkeler  için  bir  tedavi  merkezi  olma  yönündeki  düşüncelere  odaklanan  ‘’Samsun  Sağlık  Kenti’’  projesini  ve  Sağlık  Reformlarının  bir  parçası  Sağlık  Kentleri  projesini  yakından  takip  ediyorum.
            Bu  konu,  Samsun  İçin  Kurumsal  kimlik  oluşturulması, kentin  sağlık  alanında  tanıtımının  yapılması, görsel  arşiv  oluşturulması, ve  promosyon  çalışmalarının  yapılması  temelinde  sağlığın  ticaretleştirilmesini  içeren  bir  takım  piyasa  argümanlarını  ile  şekillendirilmeye  çalışılıyor.
            Neoliberal  politikaların  sağlık  alanını  piyasalaştırma  ve  uluslararası  sermayeye  açma  projesi  olan  Sağlık  Kentleri  Projesi, ulusal  olmayan  ticaret  temelli  bir  çalışmadır.
            Sağlık  Kentleri, sağlık  turizmi  kavramının  bir  yansıması  olarak  sunulur.  Sağlık  turizmi  ise  ‘’Alternatif  Turizm’’  olarak sınıflandırılır. Golf  turizmi, yayla  turizmi, kış  turizmi, inanç  turizmi gibi.  Daha  sonra  neoliberal  propoganda  başlar.  Türkiye’nin  artık  bir sağlık  turizmi rehberi  olur.  Sağlık  turizmi  kongrelerinde  Türkiye  model  olur. Singapur, Hindistan, Tayland, Malazya  sağlık  turizminde  övgüler  alır. Bilim  Adamları  (?)  bulunur, katkı  artar.
            Sağlık  Turizmi  Rehberi 2008’de  yerinizi  almak  için  acele  edin!  İlanları  medyada  boy  gösterir.  2008 de  10’a  yakın  sağlık  turizmi  fuarına  katılmak  için  Malezya  ile  sıraya  girilir.  Dubai  Fuarında  sağlık  sistemimiz  övülür.  İnternet  siteleri  kurulur.
            Sağlık  Kentleri, gerçekleştireceği  işlev  açısından  kamunun  ihtiyacı  olan  hizmeti  tüm  kullanıcılara  bugün  olduğundan  daha  konforlu, daha  kaliteli  ve  daha  yeterli  düzeyde  sunan  sağlık  kompleksleri  diye  tanımlar  yapılır.
            İhale  ilanları  çıkar : Bilkent  ve  Etlik’te, İkitelli’de  sağlık  Kentleri  kurulacaktır.  Teknik  Şartname  alınız.  Muş, Vezirköprü  ve  Bitlis  yine  yoktur.
            İngiltere, ispanya, İtalya, Avusturya, Kanadadan  örnekler  verilir.  Sağlık  Bakanlığı  açıklar: Sağlık  Bakanlığı, kamunun  nitelikli  ve  yüksek  düzeyde  konfor  koşulları  bulunan,  sağlık  yatırımlarını  gerçekleştirebilme  ve  bu  yatırımlar  için  ihtiyaç  duyulan  finansmanı  sağlayabilme  amacı  ile  Kamu Özel  Ortaklığı (PPP)  modelinin  mevzuat  altyapısını  hayata  geçirilmiştir.
            Sağlık  Bakanlığı hani  o  yabancı  olmadığımız (24  Ocak 1980’den beri)  YAP-KİRALA-DEVRET  şeklindeki  finansman  modelini  uygun  bulur.
            Gün  olur, piyasa  uyumaz.
            1-2  Temmuz  2008 de  Sağlık  Kentleri  Kongresi  düzenleneceği  açıklanır.  Kongre  öncesi  3  sağlık  kenti  için ihaleye  çıkılacağı  açıklanır. Dubaili  EMAAR  ve  Amerikalı  NBJJ  firmaları  kongreyi  bekler.  Suudiler  kırılır, geri  düşer.Suudi  Kıralı  gelir.  Mega  Kent  İstanbulda  1.3  milyar  dolarlık  sağlık  Kenti  planı  haber  olur.  Sağlık  Kentinde  Ortadoğu; Türkiye, Avrupa’dan  30  bin  kişi  istihdam  edileceği  açıklanır.
            İşsizlik  tehdit  olur.
            İşsizlik  umut  olur.
            Sağlık  meta  olur.
            Ülkemizin  hedefi  sağlık  turizmi  alanında  100  milyar  dolarlık  paydan  yüzde  10dur  açıklamaları  yapılır. Sağlık  turizmi  konusunun  çok  büyük  önem  verilmesi,  desteklenmesi  ve  milli  bir  politika  haline  getirilmesi  söylemleri  öngörülür.
            6  yılda  dış  borç 220  milyar  dolardan 500  milyar  dolara  çıkar.
            Verem  artar, KKKA  dan  insanlar  ölür, kanser  olguları  artar,  sağlığa  harcanan  para  7  kat  artar, hepatit A, ishal  salgınları  olur, toplumsal  şiddet  artar, anne  ölümleri, çocuk  ölümleri  Avrupa’nın  5  katı  olarak  devam  eder.
            Sağlık  kentleri  kurulur.
            Samsun  Çöplükte  çöp  toplarken  ölen  Ahmet’i,  annesini  ablasını  öldüren  Mehmet’i ,  artan  madde  bağımlılığını, tartışmadan  bir  gün  kente, bir  fikir  gelir.
            Akşam  olur.
            Samsun  sağlıksız  insanların  yaşadığı  sağlık  kenti  olur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder