Aralık ayı
asgari ücretin belirleneceği/belirlendiği ay.
Hayata dair sözü
olanların, sözlerini emekten yana
değil, sermaye mekanizmaları adına
söyledikleri modern zamanlarda,
ne kadar
belirleyicidir asgari ücret..
Bu kentte
asgari ücrete dair söz
söyleyen sendika, sivil toplum örgütü, dernek, politikacı, siyası parti
gördünüz mü hiç?
Siyasi
gündem milletvekili seçimleri, yeni üye kayıtları, kongreler Sen/Ben
çekişmesine sürüklenmiş iken,
halk adına siyaset
üretmesi gerekenler ne
yazık ki, sadece seçim/kendinin
seçimi üzerine politikalar üretiyorlar.
Bu kentte
kaç asgari ücretli çalışıyor?
Bu asgari
ücretli emekçiler aileleri
ile birlikte Samsun nüfusunun
kaçta kaçını oluşturuyor?
Bu asgari ücretli emekçilerin yüzde kaçı
taşeron çalışan?
Bu asgari ücretli emekçilerin yüzde kaçı
karnını doyurabiliyor?
Ve daha
önemlisi bu asgari ücretli emekçilerin çocuklarının yüzde kaçı
karnını doyurabiliyor?
Bu kentte
bu sorulara cevap verecek
bir siyaset anlayışı görmüyorum. Salonlardan
çıkamayan, hayat gerçekliğini anlayamamış, ‘’Ben’’ merkezli bir
burjuva kültürü üzerinden
beslenen, zaman zaman ajite,
değiştiremeyen, sorgulayamayan, küsen, etkisiz bol alkışlı, bol
sözlü bir siyasi
süreci yaşıyoruz.
İçim acıyor. Bu
kent ve bu kent
insanına yönelik
yapılacak/yapılması gereken onlarca şey
varken..
DİSK asgari Ücret
açıklaması, bu açıdan yol gösterici:
Hepinizin
bildiği gibi 2015 yılı asgari ücreti Aralık ayı içerisinde belirlenecek. Bu ay içerisinde yapılacak Asgari Ücret
Tespit Komisyonu toplantıları öncesi hükümet, 2015 programında hedeflediği zam
oranını açıkladı.
Yüzde
3+3 olarak açıklanan zam oranı ile hükümet işçilere günlük 1 lira civarında bir
zammı uygun gördüğünü duyurdu. Hükümet açlık sınırının altında bir asgari
ücrette ısrar ederek, yeniden bir sosyal cinayete imza atacağını şimdiden ilan
etti.
Hükümetin
zam oranının önceden açıklaması ile Asgari Ücret Tespit Komisyonu Toplantıları
bir kez daha anlamsızlaştı. Yıllardır “orta
oyunu” olarak nitelendirdiğimiz bu komisyon toplantılarının senaryosunu ve
oyunun sonunu artık herkes biliyor.
Çünkü
biz biliyoruz ki asgari ücret sadece asgari ücret alanları
ilgilendirmemektedir. Asgari ücret, emeği ile geçinen herkesin çalışma ve yaşam
koşullarını belirlemekte, Türkiye’deki tüm ücretleri ve pazarlık süreçlerini
etkilemektedir.
22
Kasım’da bilim insanlarının, sendika uzmanlarının ve basın emekçilerinin
katılımı ile “2015 Bütçesi ve Asgari
Ücret Çalıştayı” gerçekleştirdik.
Bu
Çalıştay’daki tartışmaların ve Konfederasyonumuz bünyesinde yaptığımız
çalışmaların ışığında Asgari ücretin en az net 1800 lira olması gerektiğini
belirledik.
ASGARİ ÜCRET 1800 NET!
ÇÜNKÜ;
kişi başına düşen milli gelir 2014 yılı itibarıyla aylık 1800 lirayı aştı.
Hükümet bu rakamla çok övünüyor. Biz işçiler 4 kişilik hanemiz için payımıza
düşenin sadece birini talep ediyoruz. En azından yaşamak için buna ihtiyacımız
var. Ve soruyoruz: Hanemizin payına düşen aylık en az 7 bin 200 liramız nerede?
ASGARİ ÜCRET 1800 NET!
ÇÜNKÜ;
biz işçiler çalışıyoruz ekonomi büyüyor. Ekonomi büyürken biz alınteri
döküyoruz, çalışırken biz ölüyoruz, biz sakatlanıyoruz, biz hastalanıyoruz.
Madem Türkiye ekonomisi büyüyor, bizim aşımız, bizim ekmeğimiz neden büyümüyor?
Büyümeden pay alsaydık, birilerini zengin ettiğimiz oranda zam alsaydık şimdi
asgari ücret yaklaşık 1800 lira olacaktı.
………..
Devam edeceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder