Sağlık
Bakanlığı,3 Ocak 2015 tarihinden itibaren Cumartesi günleri belli bölgelerdeki
Aile Sağlığı Merkezlerini açık tutup, buralarda sağlık hizmeti verileceğini
ilan etmiştir.
Aile
Sağlığı Merkezi çalışanları ve diğer birinci basamak sağlık çalışanları görev
tanımları dışında yüklenen işlerden ve artan iş yükünden bunalmış
durumdadırlar. Kendilerine "şimdilik"
cumartesi günü çalışma dayatması yüklenmiştir, Sağlık Bakanlığı saklamıyor,
yakında pazar günleri de çalışacaklar diyor.
Birinci
basamak sağlık çalışanları bu koşullarda çalışamayacaklarını defalarca dile
getirdiler. Son dönemde 29 Kasım'da ve 13 Aralık'ta yaptıkları yürüyüşler,
basın açıklamaları ve 12 Aralıkta iş bırakma eylemleriyle taleplerini dile
getirdiler. Tüm bunlara rağmen Sağlık Bakanlığı, karmakarışık hale getirdiği
sağlık ortamındaki tüm sıkıntıları aile hekimlerine yeni görevler yükleyerek
çözmeye çalışıyor. Yanlışları başka yanlışlarla düzeltmeye çalışıyor.
Aile
Sağlığı Merkezi çalışanları, birinci basamak sağlık çalışanları Cumartesi
günleri haksız ve hukuksuz bu göreve gitmeyecek, Aile Sağlığı Merkezlerini
açmayacak.
Cumartesi günleri bu
nöbetlere neden gitmeyeceğiz?
1.
Bu "nöbetler" Sağlık Bakanlığı'nın birinci basamak sağlık
hizmetlerini tümden yanlış anladığının, buraları poliklinik, hatta acil sağlık
hizmeti vermek için açılmış birimler olarak gördüğünün, koruyucu hekimlik
uygulamalarını tümden göz ardı ettiğinin açık göstergesidir. Kendi yanlış
uygulamalarının açtığı gedikleri yamamak için birinci basamaktaki sağlık
çalışanlarını feda etmektedir.
2.
Birinci basamak sağlık hizmet sunumunda yaşanan sorunlar çözülmeden, yeni ek
görev ve sorumluluklar dayatılarak oluşturulan kaos içerisinde; aşıyla
önlenebilir salgınlar artabilir, bebek/gebe izlemlerinde, kronik hastalıkların
kontrolünde sorunlar çıkabilir. Öncelikle yapılması gereken birinci basamak
sağlık hizmetlerinin bütünlüklü olarak ele alınıp iyileştirilmesidir. Bu
yapılmadan birinci basamak sağlık çalışanlarına yeni görevler yüklemenin
yurttaşların sağlığına hiçbir faydası yoktur, tersine sorunların artmasına
sebep olur.
3.Sağlık
Bakanlığı, acil servislerde akıl dışı biçimde artan hasta yoğunluğunu
azaltabilmek için aile sağlığı merkezlerini adres göstermektedir. Oysa acil
hizmet vermek için yeterli donanımı ve uygun sağlık hizmet ekibi olmayan aile
sağlığı merkezlerinin (ASM) acil hizmet birimi olarak çalışması mümkün
değildir. ASM'lere gelen acil hastaların tedavileri gecikebilir, hastalar zarar
görebilir, hatta ölümlere, sakat kalmalara yol açabilir.
4.ASM
çalışanları Cumartesi günleri veremeyecekleri acil hizmetler karşısında mesleki
sıkıntılar yaşayabilir, hastalarla sağlık çalışanları arasında gerilim
yaşanabilir, sağlık çalışanlarına yönelik yeni şiddet olayları ortaya
çıkabilir.
5.Birinci
basamak sağlık çalışanlarının hafta içi toplam 40 saat çalışma üzerine
Cumartesi günleri ‘nöbet’ adı altında fazla çalıştırılmaları her çalışanın
evrensel hakkı olan dinlenme hakkının ihlalidir.
Geçen
yıl ülkemiz de yaklaşık 630 milyon kişinin muayene olduğu açıklandı..
Muayene
sayılarında yaşanan artış halkın sağlığına olumlu yansımadı. Hastaların daha
çok hastanelere başvurup, defalarca katkı ve katılım payı ödemesinin nedeni
sistemdir. Performans kaygısıyla yetersiz sürede yapılan muayeneler sonrası
hastalar dertlerine çare bulamadıkları için defalarca başvurmakta, böylece ilaç
sektörü ve tıbbi şirketler daha çok para kazanmaktadır. Tüm bu
"nöbetler" ve anlamsız yeni iş yükleri sistemin iflasının yansımalarıdır.
Çare bellidir:
Sağlık
hizmetinde yaşanan sorunlara çözümü, tüketime değil, toplumun gereksinmelerine
dayalı sağlık politikaların yaşama geçirilmesidir.
Sağlık
Bakanlığını baskıcı, halkın sağlığını tehlikeye atacak uygulamalardan
vazgeçmeye çağırıyoruz.
Halkımızın
nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını, temel haklarımızı, bedel ödenerek
kazanılan dinlenme hakkımızı korumak için mücadele etmeye davam edeceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder