Savaşı
merak ediyor çocuklar..
Suriyeli,Iraklı
çocukları merak ediyor kızım.
Hayat
Bilgisinde öğrenmiş en uzun sınırımızın
Suriye olduğu’nu..
…………………..
Merak ediyorlar
Ezidi kimdir? Ezidilik nedir?
‘’Ezidilik,
eski Hint-İran dinleri -özellikle Zerdüştilik- ile Semitik dinlerdeki heretik
ve heterodoks geleneklerin etkilediği senkretik bir dindir. Ancak bu senkretik
varoluşu yanlış yorumlayan çevreler, Ezidiliği, özgün bir tarafı olmayan ve sadece
diğer inançların toplamından ibaret bir din olarak değerlendirmektedir. Bu
indirgemeci tavır, Ezidilik gibi senkretik özellikler taşıyan dinlerin
özgünlüklerini görmezden gelmektedir. Söz konusu indirgemeci tavır ancak
antropolojik bir yaklaşımla aşılabilir.’’
…………………..
Irak’taki
IŞİD saldırılarından kaçan onbinlerce sığınmacı Güneydoğu illerinde son derece
zor şartlar altında yaşıyor.
Türk Tabipleri
Birliği, bölge Tabip Odaları ile
süreci yakondan izliyor. TTB Halk Sağlığı
Kolu ile birlikte
TTB Başkanı dün çok
önemli bir açıklama
yaptı:
Irak
ve Suriye’de yaşanan savaş ortamı nedeniyle, Türkiye son iki yıldır göç
dalgalarıyla karşı karşıyadır. Bu süreçte Türkiye’ye sığınan Suriyeli sayısı
yaklaşık 1.5 milyona ulaşmıştır. Bunların 250 bini Kızılay tarafından kurulan
kamplarda yaşamaktadırlar. Tarih boyunca defalarca soykırım çabalarına maruz
kalan Ezidiler, bir kez daha aynı tehditle karşı karşıya kaldılar. Son olarak
Irak’ın kuzeyinde yaşayan Ezidi Kürtlerin, kendilerine yönelen şiddetten
kaçarak Türkiye ve Rojova’ya sığınmalarına tanık olduk. Şu anda Türkiye’ye
sığınan Ezidi sayısı yaklaşık 26 bin civarındadır.
Gerek Suriyeli gerekse
Ezidilerin yasal statüsü Türkiye’nin imzaladığı Cenevre Sözleşmesi kapsamında
“sığınmacı” olmasına karşın, hükümet “sığınmacı” sözcüğünü kullanmamak
konusunda ısrar ederek “misafir” tanımlaması yapmaktadır. Hükümetin bu insanlar için “sığınmacı” statüsünü kabul etmesi ve
bununla ilişkili olarak uluslararası kurallar doğrultusunda gereğini yapması
gerekmektedir.
Göç ederek topraklarımıza
sığınan Ezidilerin barınmadan, beslenmeye, sağlık hizmetlerine uzanan
yelpazedeki gereksinimleri Diyarbakır, Batman, Mardin, Şırnak gibi bölge
illerinde yerel yönetimlerin çabalarıyla karşılanmaya çalışılmaktadır. Ezidi
sığınmacılar için Kızılay ve AFAD’ın çalışmalarının yok denecek kadar az olduğu
görülmektedir. Devletin, topraklarına
sığınan insanların gereksinimlerini ayrım yapmaksızın karşılaması beklenir.
Kızılay ve AFAD başta olmak üzere merkezi hükümetin organlarının acilen devreye
girmesi gerekmektedir. Büyük olasılıkla en azından kışı ülkemizde geçirecek
olan bu sığınmacıların barınma, beslenme, güvenlik, eğitim, sağlık vb.
gereksinimlerine bütüncül bir bakış açısıyla ve devletin olanaklarıyla sahip
çıkılmalıdır. Böylece Dünya Gıda Programı vb. uluslararası yardımların organize
edilmesinin de önü açılacaktır.
Ezidi kamplarında kurulan
revirlerde belediyelerin hekim ve hemşireleri ayaktan sağlık bakımını
sağlamakta, bu hizmet bölgedeki gönüllü hekimler tarafından desteklenmektedir.
Aynı zamanda yerel tabip odalarımız aracılığıyla sağlık hizmetlerine katkı
sunulmaya çalışılmaktadır. Diğer yandan Türkiye’nin her bölgesinden
sığınmacılara sağlık hizmeti sunmak isteyen gönüllü hekimler vardır ve bu
talepler TTB’de toplanmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın görevlendirmelerinin
gönüllülük temelinde olması ve bu konuda TTB ile işbirliği yapması
beklenmektedir. TTB bu işbirliği için hazır olduğunu iletmek üzere defalarca
görüşme talebinde bulunmasına karşılık Sağlık Bakanlığı’ndan geri dönüş
olmamıştır. Sağlık Bakanlığı’nı bir kez daha Ezidi sığınmacılar için görevini
yapmaya ve Tabipler Birliği ile işbirliği yapmaya davet ediyoruz.
Gerek eczacı odalarının
çabası gerekse Türkiye’nin her yerinden gelen ilaç bağışları ile sığınmacıların
tedavileri sağlanmaya çalışılmaktadır. Ancak hastaneye sevk gerektiğinde
sorunlar ortaya çıkmakta, bu insanlar yataklı tedavi sağlık hizmetlerinden
yararlanamamaktadır. Ezidi sığınmacıların aşılama hizmetleri geldikleri illerde
Toplum Sağlığı merkezleri tarafından sürdürülmektedir. Bu olumlu yaklaşımın
diğer koruyucu hizmetler açısından da sağlanması yaşamsaldır. Ezidi sığınmacıların birinci basamak
koruyucu ve tedavi edici hizmetlerden yararlanabilmeleri, tüm sığınmacılar gibi
tedavi edici sağlık hizmetlerine ulaşmaları bir insan hakkıdır ve bu hizmet
sağlanmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder